Kur'an'ın İkliminde

 

60.Müntehine Suresi

BismillahirRahmanirRahim

1.Ey inananlar! Düşmanım ve düşmanınız olanları veliler edinmeyiniz. Siz onlara sevgiyle yaklaşıyorsunuz onlar size gelen gerçeği inkârcı oluyorlar. Sırf Rabbiniz Allah’a inanıyorsunuz diye resulü ve sizleri sürgün edebiliyorlar. Eğer yolumda gayretli olmak ve rızamı aramak üzere ortaya çıkmışsanız onlara karşı nasıl sevgi besleyebilirsiniz? Sevginiz sebebiyle onlara sırrınızı açıyorsunuz. Ben gizlediğinizi de açığa vurduğunuzu da bilirim! Sizden kim bunu yaparsa olmayacak yola girmiş demektir.

2.Eğer size imkân bulsalar düşmanınız olurlar, kötülük üzere elleriyle dilleriyle üzerinize çullanırlar. Keşke inkârcılar olsanız diye çok isterler.

3.Huzura çıkış gününde yakınlarınız da evladınız da asla bir fayda sağlamayacaktır. Aranızdaki durumu Allah karara bağlayacaktır. Allah yapıp ettiklerinizi görmektedir.

4.İbrahim ve beraberindekilerde sizin için güzel bir örneklik vardır.[1] Vaktiyle toplumlarına “Bizim sizinle ve Allah’tan başka kul olduklarınızla bir bağımız yoktur. Size göre inkârcı olmuşuz! Allah’a yegâne hükümran olarak inanmanıza kadar sizinle bizim aramızda bitmeyecek bir düşmanlık ve nefret durumu belirmiştir!” demişlerdi. “Senin hakkında bağışlanma dileyeceğim ama Allah’tan gelecek olana karşı senin için bir yetki sahibi değilim!” şeklindeki İbrahim’in babasına olan söylemi ise istisna bir durumdu. Duaları şu olmuştu: Rabbimiz seni vekil edindik, sana yöneldik, dönüş sanadır.

5.Rabbimiz! Bizi inkârcı olanlar için bir denek durumuna düşürme. Rabbimiz bizi bağışla. Elbet sen her şeye güç yetirensin, en doğru kararı verensin.

6.Elbet onlarda sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü umanlar için güzel bir örneklik vardır. Kim yüz çevirirse bilmeli ki Allah kimseye muhtaç değildir, değerlendirmeyi uhdesinde tutandır.

7.Olur ki Allah sizinle onlardan düşman belledikleriniz arasında bir sevgi bağı kılar. Takdir Allah’ındır. Allah bağışlayıcıdır, iyilikle muamele edicidir.

8.Allah sizi din gerekçesiyle sizinle savaşmayan ve sizi topraklarınızdan çıkarmayan kimselere samimi olmanızdan ve hakkaniyetli davranmanızdan geri tutmaz. Elbet Allah hakkaniyetli olanları sever.

9.Allah sizi ancak din gerekçesiyle sizinle savaşan, sizi topraklarınızdan çıkaran, çıkarılmanıza destek olan kimselere yakınlık kurmanızdan geri tutar. Kim onlara yakınlık kurarsa işte onlar hak tanımaz kimselerdir.

10.Ey inananlar! Hicret etmiş inanan kadınlar size geldikleri zaman onları deneyin. Onların inançlarını en iyi Allah bilir. Eğer onların inançlı kadınlar olduklarını anlarsanız kendilerini inkârcılara geri göndermeyin. Bunlar onlara helal olmazlar onlar bunlara helal olmazlar. İnkârcıların yaptıkları harcamaları[2] onlara gönderin. Bu kadınları kendilerine ücretlerini[3] ödediğinizde nikâhlamanızda günahınız olmaz.[4] İnkârcı kadınların evlilik bağlarına tutunmayın. Siz o kadınlara verdiklerinizi isteyin inkârcılar da bu kadınlara verdiklerini istesinler. İşte aranızda hüküm veren Allah’ın hükmü budur. Allah bilendir, en doğru kararı verendir.

11.Eğer eşleriniz sebebiyle inkârcıların tarafına bir şey geçerse[5] ödeme sırası size geldiğinde[6] eşleri gitmiş olanlara yapmış oldukları harcama kadarını verin.[7] İnanmış olduğunuz Allah’a bilinçli duyarlı olun.

12.Ey Nebi! İnanan kadınlar Allah’a hiçbir şeyi ortak kılmamaları, hırsızlık yapmamaları, zina etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri,[8] elleri ve ayakları arasında uyduracakları bir iftira ile gelmemeleri,[9] iyilik olarak kabul gören bir durumda sana asi olmamaları üzere bağlılık sözü vermek için sana geldiklerinde onların bağlılık sözlerini kabul et ve onlar için Allah’tan bağışlanma dile. Allah bağışlayıcıdır, iyilikle muamele edicidir.

13.Ey inananlar! Allah’ın gazabına uğramış kimselerle yakın ilişkiler kurmayınız.[10] İnkârcılar mezardakilerden ümit kestikleri gibi onlar da ahiretten ümitlerini kesmişlerdir.[11]


 

[1] İbrahim nebi ve beraberindekilerin örnekliği nasıl ki Allah tarafından bize Kur’an’da sunulmuşsa aynı şekilde Kur’an topluca indirilmeyip Resulullah’ın Risalet hayatı boyunca sorunlara çözüm olarak indirilği için Resulullah’ın örnekliği de yine Kur’an’da sunulmuştur. Yoksa birilerinin iddia ettiği gibi örneklik Kur’an dışındaki birilerinin üretimi olan kaynaklarda değildir. Böyle bir iddia en başta Kalem suresi 36-41 pasajına aykırıdır.

[2] Verdikleri Mehirleri

[3] Evlenmek amaçlı ödüllerini yani Mehirlerini

[4] Nisa 24. Ayette evli kadınlarla evlenmek haram kılınmışken “ma meleket eyman” olarak istisna edilmiş evli kadınlar işte bu durumdaki kadınlardır ki bunlar böylece kâfir kocalarından ayrılmış olarak kendileriyle evlenilebilecek duruma gelmektedirler.

[5] Nikâhınızdan çıkan kadınlar kâfirlere gider de verdiğiniz Mehirleri iade alamazsanız…

[6] Mümin kadınlardan size gelip sığınanlar olduğunda onların eski kâfir kocalarının Mehirlerini iade gereği ortaya çıkınca…

[7] Bu durumda inançlı muhacir kadınlar olarak size gelenlerin eski kâfir kocalarına iade edeceğiniz harcamalarını onlara göndermeyin aksine bir misilleme olarak eşleri kâfirlerin tarafına gitmiş de onlara verdiği Mehirleri kâfir taraftan iade alamamış mümin erkeklere verin.

[8] Çocuklarını düşürmeye azmetmemeleri

[9] Zina etmemeleri, zina iftirasında bulunmamaları, namuslarını muhafaza etmeleri, başkasından kazanacakları bir çocuğu nikâhlı kocalarına isnat etmemeleri üzere…

[10] Bakınız 9. Ayet.

[11] Hiçbir şekilde ahiret ümidi kalmamış, ahiret derdi kalmamış kimselerle dost olanın yarını berbat olur. Allah korkusu olmayana güvenmek akıl karı değildir.

 

 
   
   
   
   
   
   
   
   
   
                                              
   
   
   
   
   
   
   
   
   
   
   
   
   
   
   
   
   
   
   

Mustafa Arıcan Ayas

Free Web Hosting