[1] Tam çevirisi şöyle olabilir: O korunmuş levhadadır. Bu ayette kastedilenin ne olduğu noktasında yorumlara bakıldığında susulduğu ve “kastı bize malum değil, anlamı Allah’ın bilgisindedir” yorumları yapıldığı görülecektir. Bağlam olarak okunduğunda Kur’an’ın korunmuşluğuna vurgu olduğu açıktır. “Levh” kelimesi mastar isim olarak okunduğunda bir şeyin belirmesi, açığa çıkması anlamındadır. Fiil olarak şimşeğin çakması, susuzluğun yüze yansıması, yıldızın ışık saçması gibi anlamlarda kullanıldığı görülecektir. İsim olarak levha, yazıt, tabaka, hava, atmosfer gibi anlamlara gelmektedir. Tüm bu anlamlarda aslında bir yansıma bir algı bir görüntü ortaya çıkmaktadır. Bu merkezden bakıldığında bir şeyin kendisinin zikredilip işlevinin vurgulanması belirtilmektedir. Bir şeyin kendisinin zikredilip içeriğinin işlevinin kastedilmesi edebi sunumu dikkate alındığında mesajın yazılı olduğu kayıtlar zikredilip içeriğe vurgu yapılmış olması ortadadır. Türkçede Sobayı yakmak ifadesinde olduğu gibi bir okuma düşünülebilir. Sobayı yakınız ifadesinde sobanın kendisinin değil içeriğindeki yakıtların yakılması istenmektedir. Sobanın işlevi ısıtmak olduğundan ve ısıtmayı içine konan yakıtların yanmasıyla gerçekleştirdiğinden böyle bir ifade kullanılmaktadır. Burada da kayıt tutulan yazıtlarda asıl olan mesaj olduğundan ve kayıt ortamında amaç mesajı sunmak olduğundan bu ifadeyle mesajın korunmuşluğuna vurgu olduğu açıktır. Kur’an okuyucusu için önemli olan mesajı almak olduğundan ve mesaja odaklanan açısından, öğüt alacak açısından Kur’an’ın kolaylaştırılmış olduğu ayetlerle sabit olduğundan (Bakınız kamer 17 22 32 40) biz “levh” kelimesini hava, atmosfer anlamları üzerinden mecaz olarak okuduğumuzda Kur’an’ın ikliminin, içeriğinin, mesajının korunmuşluğu vurgulanıyor diyebiliriz. Kişi öğüt almak için Kur’an’ın iklimine girerse o korunmuş iklimi mutlaka teneffüs edebilecektir. En doğrusunu Rab Teâlâ bilir.