Rahman Suresi

9.Ölçüyü tartıyı hakkaniyetle yapasınız, dengeyi eksik tutmayasınız!

29.Göklerdekiler yerdekiler O’ndan ister. O her gün hükümran makamdadır.^{^[8]}

31.Ey sorumluluğu olan iki zümre sizinle özel olarak ilgileneceğiz!^{^[9]}

33.Cin ve insan toplumları! Göklerin ve yerin ucundan bucağından kaçışabilecekseniz kaçışınız! Ama Allah’ın izni inayeti olmadıkça kurtuluşunuz olmayacaktır!^{^[10]}

35.Üzerlerinize alev bir ateş ve erinik bir maden yağdırırız da kurtuluşunuz olmaz!^{^[11]}

37.Gök açılıp boyalı cilalı gibisinden bir gül halini aldığı zaman!^{^[12]}

41.Suçta ısrarcı olanlar simalarından tanınır, yaka paça götürülür!^{^[14]}

54.Atlas kumaşından döşeklere kurulmuşlardır. İki cennetin de ürünleri yakıncadır.

56.Oralarda sırf bunlara özel daha önce insan ve cinlerle ilgisi olmamış hizmet görenler vardır.^{^[16]}

[1] Her şeyin yaratıcısı, varlıkları iyilik ve hikmet üzere varlık âlemine çıkaran. İyilikle var eden

[2]Beyanı öğretti yani insanı anlayabilecek ve anlatabilecek kabiliyetlerle donattı. İnsanı iletişim kurabilme, çevresini anlamlandırabilme ve anladığını anlatabilme yetisiyle donattı. Anlamak isteyip Kur’an’a gönlünü açana beyanı yani Kur’an’ın verdiği mesajı Rahmanın bildirisi olan gerçeği öğretti.

[3] “Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz” hitabında fiilin “tukezzibune” şeklinde çoğul sığası yerine “tukezzibani” şeklinde ikil sığasının kullanılmasını kadınıyla erkeğiyle insanoğlunun iki cinsine atıf olacağı gibi insan ve cin ikilisine hitabı da içermektedir. Esasen Kur’an insanlara bir mesaj olmakla beraber tevhidi bağlamda biliyoruz ki cinler üzerinden de sunum yapmaktadır. Bunun örneği için Cin suresine bakılabilir. Cin suresindeki cinlerden kastın yabancı insan toplulukları olduğunu söyleyenler olsa da ayetlerin bağlamına baktığımızda orada insan türü birilerinden söz edilmediği hatta Allah Resulü’nün onları bilmediği, görmediği, olayın farkında bile olmadığı açıktır. Zira Allah resulü olaydan vahyin bildirisi ile haberdar olmuştur. Eğer insan olsalardı Allah resulünü dinleyip de böyle kendi kendilerine konuşup çekip gitmeleri de anlamsız olurdu. Bu sunumun devamındaki ayetler dikkate alındığında 33. Ayetin “Ey Cin ve insan toplulukları!” diye hitap etmesi de bu ayetteki “tukezzibani” ifadesinde ikil sığasıyla hitap edilenlerin Zariyat 56. Ayette iradeli varlıklar olarak Allah’a kullukla emrolunan insanlar ve cinler olduğunu çağrıştırmaktadır.

[4] Yakın doğunun ve uzak doğunun Rabbi yakın batının ve uzak batının Rabbi. 21 Aralık ve 21 Haziran tarihleri uç noktalar olmak üzere iki doğu iki batıdır. Bu iki uç doğuş ve batış noktaları arasında doğuş ve batış noktaları hep değişmektedir. Bu bakımdan Kur’an’da “doğunun ve batının Rabbi” şeklinde tekil forum da “iki doğunun ve iki batının Rabbi” şeklinde ikil forum da “doğuların ve batıların Rabbi şeklinde çoğul forum da kullanılmıştır. Bakınız Müzzemmil dokuz ve meariç 40. ayetler

[5] Yani O’nun yasaları gereği suyun üzerinde yüzebilirler.

[6] Lâfzen: Celal ve ikram sahibi

[7] Rabbinin zatı, rızası, yolu, tarzı, sünneti baki kalır. Onun dışında her şey yok olur. Rabbinin rızasına uygun ameller karşılık bulur.

[8] Lâfzen: Şandadır. Yani bir işte uğraşta yüce makamdadır.

[9] Ey insan ve cin toplulukları! Gerek devamında 33. Ayette gelen “Ey Cin ve insan toplulukları!” hitabı gerekse Zariyat 56. Ayette cin ve insanların sorumlu varlıklar olduğu vurgusu sorumluluk sahibi iki toplum olarak cinleri ve insanları algılamamıza sebebiyet vermiştir. Bazılar cin yoktur, ayetlerde cin ifadesi Arap toplumunun cin algılarını ret bağlamında onların zihinleri üzerinden bir sunumdur deseler de bu Kur’an’ın mesaj bütünlüğünde doğru düşmemektedir. Zaten İblis’in emre itaatsizlik etmekle sıradan bir cinliğe düştüğü meleklikten azledildiği vurgusu da insanlar haricinde farklı bir yaratılışa sahip sorumlu bir varlık türünün olduğunu ve bu türün Kur’an’da cinler olarak sunulduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

[10] Ayette geçen sultan kelimesi yetki, belge, hüküm, otorite, izin gibi anlamlara gelmektedir. Yani Allah’ın hükümranlığında sorgu mutlaka gerçekleşecek Allah’ın hükmünden izninden kaçış olmayacak demektir.

[11] Allah’ın hükümranlığından kaçışınız asla olmayacaktır mutlaka hesaba çekileceksiniz.

[12] Yani gerçekle yüzleşme zamanı geldiği hesap kitap kurulduğu zaman!

[13] Bak 41. ayet. Sorulmaz zira tanınır bilinir alınır. Artık kimseye mazeret beyanı hakkı yoktur. Günahın mazereti sorulmaz hesabı sorulur!

[14] Lâfzen alınlarından ayaklarından yakalanırlar. Yani yaka paça götürülürler demektir.

[15] Çaresiz bir hal alırlar…

[16] Burada sözü edilen ödül erkeklere özel bir ödül olmayıp takvanın karşılığı olarak cennetlere yerleştirilmiş kadın erkek herkesedir. Sad suresi 52. Ayetin dipnotuna bakınız.

[17] Özel olarak hazırlanmışlardır.

[18] Meyveler hurmalar ve narlarda yiyenler için faydalar lezzetler zevkler var.

[19] Duhan 54. Ayetin dipnotuna bakınız.

Kur'an'ın İkliminde
	55.Rahman Suresi BismillahirRahmanirRahim 1.Rahman.^{^[1]} 2.Kur’an’ı öğretti. 3.İnsanı yarattı. 4.Beyanı öğretti.^{^[2]} 5.Güneş ve ay bir hesaba göredir. 6.Otlar ve ağaçlar teslimiyet üzeredir. 7.Göğü yükseltti, dengeyi koydu. 8.Sakın dengeyi aşmayasınız! 9.Ölçüyü tartıyı hakkaniyetle yapasınız, dengeyi eksik tutmayasınız! 10.Yeri canlılar için uygun hale koydu. 11.Orada meyveler var, salkım salkım hurmalıklar var. 12.Yaprak yaprak tahıl tanecikleri, mis kokulu rızıklar var. 13.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki?^{^[3]} 14.İnsanı çanak çömlek misali şekil almış çamurdan yarattı. 15.Cinni ateş olarak bir karışımdan yarattı. 16.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 17.İki doğunun da Rabbidir iki batının da Rabbidir.^{^[4]} 18.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 19.İki denizi yüzleştirdi, birbirlerine kavuşuyorlar. 20.Aralarında bir engel var, birbirine karışmıyorlar. 21.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 22.İkisinden de inci mercan çıkar. 23.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 24.Denizde yol alabilen inşa olunmuş bilindik şeyler de O’nundur.^{^[5]} 25.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 26.Yeryüzündeki her kimse gelip geçicidir. 27.Azamet ve ikram sahibi^{^[6]} Rabbinin yönü baki kalır.^{^[7]} 28.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 29.Göklerdekiler yerdekiler O’ndan ister. O her gün hükümran makamdadır.^{^[8]} 30.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 31.Ey sorumluluğu olan iki zümre sizinle özel olarak ilgileneceğiz!^{^[9]} 32.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 33.Cin ve insan toplumları! Göklerin ve yerin ucundan bucağından kaçışabilecekseniz kaçışınız! Ama Allah’ın izni inayeti olmadıkça kurtuluşunuz olmayacaktır!^{^[10]} 34.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 35.Üzerlerinize alev bir ateş ve erinik bir maden yağdırırız da kurtuluşunuz olmaz!^{^[11]} 36.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 37.Gök açılıp boyalı cilalı gibisinden bir gül halini aldığı zaman!^{^[12]} 38.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 39.O gün günahından insana da cinne de sorulmaz.^{^[13]} 40.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 41.Suçta ısrarcı olanlar simalarından tanınır, yaka paça götürülür!^{^[14]} 42.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 43.İşte size suçta ısrarcıların yalanladıkları cehennem! 44.Ateş ile kaynar suyun arasında gider gelirler!^{^[15]} 45.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 46.Rabbinin makamından korkan için iki cennet vardır. 47.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 48.İkisinde de dal dal, filiz filiz bahçeler vardır. 49.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 50.İkisinde de şarıl şarıl akan iki pınar vardır. 51.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 52.İkisinde de tür tür meyveler çifter çifter vardır. 53.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 54.Atlas kumaşından döşeklere kurulmuşlardır. İki cennetin de ürünleri yakıncadır. 55.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 56.Oralarda sırf bunlara özel daha önce insan ve cinlerle ilgisi olmamış hizmet görenler vardır.^{^[16]} 57.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 58.Sanki onlar yakut ve mercan gibidirler.^{^[17]} 59.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 60.İyiliğin karşılığı iyilikten başka ne olabilir? 61.hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 62.Bu ikisinden başka iki cennet daha vardır. 63.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 64.İkisi de yemyeşildirler. 65.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 66.İkisinde de iki pınar çağladıkça çağlar. 67.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 68.İkisinde de meyve var, hurma var, nar var. 69.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 70.Onlarda iyilikler var güzellikler var.^{^[18]} 71.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 72.Çardaklarda, onlara özel olgunca nice meyveler!^{^[19]} 73.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 74.Onlar öncesinde insan ve cinlerle ilgisi olmamış ürünler! 75.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 76.Yeşil döşeklere, eşsiz güzelliklere kurulmuşlardır. 77.Hem Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz ki? 78.Azamet ve ikram sahibi Rabbinin namı rahmet ve kudretçe çok geniştir. [1] Her şeyin yaratıcısı, varlıkları iyilik ve hikmet üzere varlık âlemine çıkaran. İyilikle var eden [2]Beyanı öğretti yani insanı anlayabilecek ve anlatabilecek kabiliyetlerle donattı. İnsanı iletişim kurabilme, çevresini anlamlandırabilme ve anladığını anlatabilme yetisiyle donattı. Anlamak isteyip Kur’an’a gönlünü açana beyanı yani Kur’an’ın verdiği mesajı Rahmanın bildirisi olan gerçeği öğretti. [3] “Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz” hitabında fiilin “tukezzibune” şeklinde çoğul sığası yerine “tukezzibani” şeklinde ikil sığasının kullanılmasını kadınıyla erkeğiyle insanoğlunun iki cinsine atıf olacağı gibi insan ve cin ikilisine hitabı da içermektedir. Esasen Kur’an insanlara bir mesaj olmakla beraber tevhidi bağlamda biliyoruz ki cinler üzerinden de sunum yapmaktadır. Bunun örneği için Cin suresine bakılabilir. Cin suresindeki cinlerden kastın yabancı insan toplulukları olduğunu söyleyenler olsa da ayetlerin bağlamına baktığımızda orada insan türü birilerinden söz edilmediği hatta Allah Resulü’nün onları bilmediği, görmediği, olayın farkında bile olmadığı açıktır. Zira Allah resulü olaydan vahyin bildirisi ile haberdar olmuştur. Eğer insan olsalardı Allah resulünü dinleyip de böyle kendi kendilerine konuşup çekip gitmeleri de anlamsız olurdu. Bu sunumun devamındaki ayetler dikkate alındığında 33. Ayetin “Ey Cin ve insan toplulukları!” diye hitap etmesi de bu ayetteki “tukezzibani” ifadesinde ikil sığasıyla hitap edilenlerin Zariyat 56. Ayette iradeli varlıklar olarak Allah’a kullukla emrolunan insanlar ve cinler olduğunu çağrıştırmaktadır. [4] Yakın doğunun ve uzak doğunun Rabbi yakın batının ve uzak batının Rabbi. 21 Aralık ve 21 Haziran tarihleri uç noktalar olmak üzere iki doğu iki batıdır. Bu iki uç doğuş ve batış noktaları arasında doğuş ve batış noktaları hep değişmektedir. Bu bakımdan Kur’an’da “doğunun ve batının Rabbi” şeklinde tekil forum da “iki doğunun ve iki batının Rabbi” şeklinde ikil forum da “doğuların ve batıların Rabbi şeklinde çoğul forum da kullanılmıştır. Bakınız Müzzemmil dokuz ve meariç 40. ayetler [5] Yani O’nun yasaları gereği suyun üzerinde yüzebilirler. [6] Lâfzen: Celal ve ikram sahibi [7] Rabbinin zatı, rızası, yolu, tarzı, sünneti baki kalır. Onun dışında her şey yok olur. Rabbinin rızasına uygun ameller karşılık bulur. [8] Lâfzen: Şandadır. Yani bir işte uğraşta yüce makamdadır. [9] Ey insan ve cin toplulukları! Gerek devamında 33. Ayette gelen “Ey Cin ve insan toplulukları!” hitabı gerekse Zariyat 56. Ayette cin ve insanların sorumlu varlıklar olduğu vurgusu sorumluluk sahibi iki toplum olarak cinleri ve insanları algılamamıza sebebiyet vermiştir. Bazılar cin yoktur, ayetlerde cin ifadesi Arap toplumunun cin algılarını ret bağlamında onların zihinleri üzerinden bir sunumdur deseler de bu Kur’an’ın mesaj bütünlüğünde doğru düşmemektedir. Zaten İblis’in emre itaatsizlik etmekle sıradan bir cinliğe düştüğü meleklikten azledildiği vurgusu da insanlar haricinde farklı bir yaratılışa sahip sorumlu bir varlık türünün olduğunu ve bu türün Kur’an’da cinler olarak sunulduğunu açıkça ortaya koymaktadır. [10] Ayette geçen sultan kelimesi yetki, belge, hüküm, otorite, izin gibi anlamlara gelmektedir. Yani Allah’ın hükümranlığında sorgu mutlaka gerçekleşecek Allah’ın hükmünden izninden kaçış olmayacak demektir. [11] Allah’ın hükümranlığından kaçışınız asla olmayacaktır mutlaka hesaba çekileceksiniz. [12] Yani gerçekle yüzleşme zamanı geldiği hesap kitap kurulduğu zaman! [13] Bak 41. ayet. Sorulmaz zira tanınır bilinir alınır. Artık kimseye mazeret beyanı hakkı yoktur. Günahın mazereti sorulmaz hesabı sorulur! [14] Lâfzen alınlarından ayaklarından yakalanırlar. Yani yaka paça götürülürler demektir. [15] Çaresiz bir hal alırlar… [16] Burada sözü edilen ödül erkeklere özel bir ödül olmayıp takvanın karşılığı olarak cennetlere yerleştirilmiş kadın erkek herkesedir. Sad suresi 52. Ayetin dipnotuna bakınız. [17] Özel olarak hazırlanmışlardır. [18] Meyveler hurmalar ve narlarda yiyenler için faydalar lezzetler zevkler var. [19] Duhan 54. Ayetin dipnotuna bakınız.